top of page

Fotoğrafın Sırtındaki Yük

Refik Akyüz, Serdar Darendeliler

IstanbulArtNews, Ekim 2015, Sayı 24

Gün geçmiyor ki gazetelerde, haber bültenlerinde ya da sosyal medyada, ülkelerindeki savaştan kaçıp Avrupa’ya ulaşmaya çalışan Suriyeli mültecilere dair iç acıtıcı haberler ve fotoğraflarla karşılaşmayalım. Daha güvenli bir hayata kavuşmak umuduyla, uzun bir süredir ancak ‘misafir’ olarak sığındıkları Türkiye kıyılarından ‘mülteci’ statüsüne geçecekleri Avrupa Birliği topraklarının başlangıcı Yunan adalarına şişme lastik botlarla varmaya çabalayan on binlerce Suriyeliden biri olan fakat bu tehlikeli yolculuğu tamamlayamayan 3 yaşındaki Aylan Kurdi’nin Bodrum sahillerine vuran minik bedeninin fotoğrafı ve bu fotoğrafın uluslararası basında geniş bir şekilde yer bulmasına paralel olarak Avrupa’nın mültecilere kucak açma isteğinin görece yükselişi, fotoğrafların bu tip trajedileri sona erdirip dünyayı değiştirme/iyileştirme gücüne sahip olup olmadığı tartışmalarını da tekrar gündeme getirdi. Ertesi günlerde birçok gazete ve dergi, ‘dünyayı değiştiren fotoğraflar’ başlığıyla fotoğrafın gücünü ispatlamaya girişen listeler yayımladı; Bild gazetesi Aylan Kurdi’nin fotoğrafını yayımladığı için gösterilen tepkiye karşılık olarak ve haber fotoğraflarının önemini vurgulamak için 9 Eylül günü fotoğraflar için ayrılan tüm yerleri boş bırakarak yayımlandı. Hatta DHA’dan Nilüfer Demir’in çektiği bu fotoğrafın, yirmi yıllık Vietnam Savaşı’nın sona ermesine yönelik Amerika’daki toplumsal hareketi iyice kıvılcımlandıran -’yanlışlıkla’ atılan bir napalm bombasının etkisiyle vücudu yanıklar içerisinde çığlıklar atarak kaçmaya çalışan- Vietnamlı kızın Nick Ut imzalı ikonik fotoğrafı gibi küresel bir etki yaratacağı ve mülteci sorununu sonlandırmak için Avrupa Birliği’ni harekete geçirecek yeni bir kitlesel baskıyı başlatabileceği iddia edildi. Peki bir fotoğraf gerçekten de bunu başarabilecek güce sahip mi? Yoksa fotoğraf -tıpkı gerçeklikle olan bağı konusunda yaptığımız gibi- bu güce sahip olduğuna kendi kendimizi inandırdığımız ve kendi ellerimizle yarattığımız bir totemden mi ibaret?

[Tüm makaleyi orijinal pdf olarak görüntülemek ve indirmek için tıklayın]

bottom of page